Blog
Sivil Toplum Örgütleri için Gönüllüleri Motive Etme İpuçları Mutlu gönüllü demek; daha kaliteli iş, daha sıkı grup bağları, daha derin bir sosyal etki demek. Bu yüzden gönüllü motivasyonu, sivil toplum örgütlerinin gündeme alması gereken bir konu. Gönüllülerin motivasyonlarını kaybetmesi, STÖ’ler için olukça hayati bir mesele. Özellikle pandemi döneminde yüz yüze çalışmaların verdiği ödüllendirici etkiyi yaşayamayan […]
Hollywood, belki de hepimizin aşina olduğu bir kelime. Ancak bu kelime, her zaman sinema sektöründe ünlü bir bölgeyi tanımlamak için kullanılmıyordu.
Hollywood, Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles eyaletinin batısında bulunan bir bölgedir. Ülkenin batı tarafı, doğu tarafına göre daha ılık ve kuru, güneş de daha parlak olduğundan ülkenin doğu tarafından batısına zaman içerisinde göçler başlamıştır. Bu göçlerden fazlasıyla nasibini alan Hollywood bölgesinde gayrimenkul satışlarında artış gerçekleşmiştir.
Değerler, inançlar ve gelenekler kültürden kültüre değişiklik gösterebilir. Bu değişiklikler ortaya farklılıkları çıkartabilir. Bir kültürün mensubu olmak, diğer kültürlerden farklı yargılara ve yorumlama şekline sahip olmak anlamına gelebilir. Bu durum da ön yargı ve kalıplaşmış düşüncelere sebebiyet verebilir.
Birçok gencin online ya da yüz yüze bir araya geldiği, etkileşimde bulunduğu, bağ kurduğu eğitimler, kamplar, toplantılar; gençlik çalışmalarının en keyifli tarafı! Ancak kimi zaman bunca emek ve kaynak ayrılmasına rağmen bazı katılımcıların ilgisi zamanla kaybolabilir ya da tüm potansiyellerini çalışmalar sırasında gösteremeyebilirler. Bunu aşabilmek için sizlere birkaç ipucu hazırladık.
Gençlik çalışmaları yürütmek için etkili öğrenme yöntemlerine hâkim olmak çok önemli. Çalışmanızın projelendirme aşamasından yürütme ve değerlendirme aşamasına kadar kendimizi ve birlikte çalıştığımız ekipleri geliştirmek için dünyadan ve Türkiye’den uygun kaynak ve araç taraması yapmak gerekiyor. Bu yazıda sizler için bazı önemli kaynakları bir araya getirdik.
Gençlik çalışmalarında birçok farklı özelliklere sahip genç birlikte çalışmalar yürütmektedir. Bu noktada ayrıştırmadan kaçınmak, kapsayıcı bir iletişim kurmak oldukça önem taşımaktadır. Kapsayıcı iletişime geçmeden önce gelin birlikte bir bilmece çözelim:
Bir gün, bir baba ile oğlu bir trafik kazası geçirir. Baba hayatını kaybeder. Oğlu ameliyata alınır. Ancak ameliyata giren cerrah “Bu çocuğu ameliyat edemem çünkü bu çocuk, benim oğlum” der. Sizce bu nasıl olur?
“En basit haliyle, deneyimsel öğrenme deneyimden öğrenme ya da yaparak öğrenme anlamına gelir. Deneyimsel öğrenme, önce öğrenenleri bir deneyime daldırır ve daha sonra yeni beceriler, yeni tutumlar veya yeni düşünme biçimleri geliştirme deneyimi hakkında çözümleme yapmayı teşvik eder.” Lewis & Williams
Gençlik çalışmaları deneyimsel öğrenmenin en çok kullanıldığı alanlardandır. Örgün eğitimde veya kurumsal eğitimlerde formel metotlara çok daha sık rastlanırken, birçok gençlik örgütü yıllardan beri deneyimsel öğrenme metotlarını kullanmaktadır. Deneyimsel öğrenme kavramı özellikle sosyal becerileri (soft-skill) geliştirmede tercih edilir; yaygın (non-formal) öğrenme olarak da karşımıza çıkabilir.
“Çeşitli” denilince aklınızda neler canlanıyor? Bir insanı/topluluğu “çeşitli” yapan nedir?
Çeşitlilik kavramı; fiziksel özellik, din, yaş, cinsiyet, etnik köken, sosyo-ekonomik durum, kişilik özellikleri, çalışma biçimleri, öğrenme hızı, iletişim tarzı, eğitim ve deneyim gibi birçok unsuru kapsayan geniş bir anlam içerir.
Çeşitlilikler, organizasyonun esnek bir yapıya sahip olmasına ve değişime kolay adapte olmasına yardımcı olur.